Muhammed Kadir Yücel

🇲🇹 Merħba Malta

2025, Mayıs

Malta da nereden çıktı, bilmiyorum, programsız geziler ekstra bir keyifli oluyor dedim ve koyuldum yola. Minik bir ada, İstanbul anadolu yakasından hallice. Fakat minik bir yanlış hesap ile 4 günde bitirilebilecek bu tatlı yere 7 gün ayırmış oldum.

Aktarmasız olarak yalnızca THY ile gidilen Malta’ya sezondan önce gitmiş olmama rağmen farklı bölgelerden aktarmalı gelenlerle uçak tam dolu.

Daha pasaport kontrolünde Akdeniz insanının sıcaklığı ile karşılandım. Adada ulaşım otobüslerle çok rahat, 7 günlük bilet alıp yoluma devam ettim. Resmi sitesinden bilgi alabilirsiniz. Kapıdan dışarı adım attığım gibi güzel bir çöl sıcağı eşliğinde yeşil renkli İETT’e binip yola koyuldum.

Malta adasında St. Paul ve St. Julian bölgelerinde konakladım. St. Paul adanın sakin bir bölgesi Comino ve Gozo’ya yakın olduğu için ilk durağım burası oldu. Fakat Valetta gibi merkez bölgelerden bu iki adaya hızlı bot seferleri oluyor. St. Julian ise daha hareketli ve daha konforlu seçenekleri olan bir bölge.

Gozo adasını tek seferde bitirmenin en eğlenceli yolunu ATV kiralamak olarak gördüm. Tur kapsamında,

Malta’nın meşhur yüzme noktaları Mavi Lagün ve Kristal Lagün bölgeleri, ikisi de Comino adasında yer alıyor. Kristal Lagün’de sadece teknelerle gidilip yüzülebilir. Tekneyle Comino adasına geçtim ve yürüyüş ile Comino’u tamamen turladım. Adanın genelinde deniz çok güzel fakat kumsalı yok. İnsanlar, fok balığı misali, kayalıklar üzerinde toplaşmış denize girmeye çalışıyor. Mavi Lagün de aynı şekildeydi.

St. Paul yüzme ve dinlenme tatiller için uygun bir bölge, Comino dışında da yakın yüzme yerleri bulunuyor. St. Julian bölgesi ise hareketli ve konforlu bir şehir hayatı. Mdina ve Valetta gibi tarihi dokuları görüp gezmek için bu şehre geçtim. Mdina dokusuyla çok orijinal bir şehir, keyifli ve yarım günde gezilebilen tatlı bir nokta. Valetta ise kafe, restoran ve mağazaları ile dolu, tarihi dokuları olan bir başkent.

Malta; Arap, İngiliz ve Fransız etkilerinin çokça görüldüğü güzel bir bölge. Şehirler, yaşam tarzı ve adanın genel sarı kum rengi, havası, tabelalarda göreceğiniz Malta dilinin Arapça kökenli kelimeleri ile Arap bölgelerinin esintisini çok güzel veriyor. Bu anlamda Avrupa’nın bir parçası olan ama içinde hiç de Avrupa’da hissetmediğim keyifli bir gezi oldu. Lakin adanın kendi insanını tanıyamadım. Pasaport polisi dışında hizmet sektöründe, sokaklarda gördüğüm herkes göçmendi. Yerlisi nereye gitmiş çözemedim fakat adanın iş gücünün çoğunu da THY taşıyor belli ki…

Kısa kısa